Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı hasebiyle yayımladığı iletide, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Türk Milleti’nin özgürlük ve bağımsızlık fikrinin ölümsüz anıtı’ olarak tanımladığı Büyük Zafer, milletimizin Anadolu topraklarındaki varlığını ebediyen tescil etmiştir. 30 Ağustos Başkomutan Meydan Muharebesi’yle işgal orduları kesin bir mağlubiyete uğratılmış, emperyalizmin mihveri parçalanmış ve Cumhuriyet’in ilanına giden yolun kapıları arkasına kadar açılmıştır. Büyük Zafer’le Türk Milleti esareti kabul etmeyeceğini, iradesine zincir vurdurmayacağını, öz yurdunda bağımsız olarak yaşamaktan asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya bir defa daha ilan etmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı hasebiyle ileti yayınladı. Bağlantı Başkanlığı’nın resmi toplumsal medya hesabından paylaşılan bildiride Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bugün, Büyük Zafer’in 102’nci yıl dönümünü daima birlikte coşku, heyecan ve gururla kutluyoruz. Tarihimizin kritik eşiklerinden olan bu kıymetli günde aziz milletimizin, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin ve dünyanın dört bir tarafındaki milyonlarca vatandaşımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik ediyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Türk Milleti’nin özgürlük ve bağımsızlık fikrinin ölümsüz anıtı’ olarak tanımladığı Büyük Zafer, milletimizin Anadolu topraklarındaki varlığını ebediyen tescil etmiştir. 30 Ağustos Başkomutan Meydan Muharebesi’yle işgal orduları kesin bir hezimete uğratılmış, emperyalizmin mihveri parçalanmış ve Cumhuriyet’in ilanına giden yolun kapıları arkasına kadar açılmıştır. Büyük Zafer’le Türk Milleti esareti kabul etmeyeceğini, iradesine zincir vurdurmayacağını, öz yurdunda bağımsız olarak yaşamaktan asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya bir defa daha ilan etmiştir.
Şehitlerimizin kahramanlığı, gazilerimizin kanı ve milletimizin fedakârlığı sayesinde kazanılan Büyük Zafer, bugün de bizlere rehberlik etmektedir. Türkiye Yüzyılı amaçlarımıza yanlışsız kararlılıkla yürürken, büyük ve güçlü Türkiye mefkuremizi de adım adım gerçeğe dönüştürüyoruz. Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında süren çatışma, zulüm ve katliamları durdurmak için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Kimliğine ve inancına bakmadan, maddi hiçbir menfaat beklemeden ezilenlerin yanında dimdik duruyoruz. Şunu büyük bir memnuniyetle tabir etmek isterim. Bugün dünden daha güçlüyüz; inşallah yarın çok daha güçlü olacağız. Bizimle birebir mefkureye gönül vermiş dost ve kardeşlerimizle birlikte herkesin adaletle temsil edildiği bir global nizamı kesinlikle tesis edeceğiz.